İçinde olduğumuz, Ortadoğu’dan…

[columns ]
[column size=”1/1″]Şurada burnumuzun dibinde olup bitenden yıllarca uzak bir yerde olanlardan söz eder gibi konuştuk, tartıştık, siyasal tavır belirledik.
Kültürel olarak bir parçası olduğumuz Ortadoğu’dan her söz ettiğimizde bizden uzak bir yerden söz eder gibi söz ettik. Orada olan biten bizi pek ilgilendirmedi.

Ortadoğu’da oyun oynamak isteyen batılı güçlere yardım ettik, yol verdik. Onların Ortadoğu üzerine planlarında yararcı bir anlayışla kendimize pay çıkarmaya çalıştık.

Son gelişmelerle birlikte artık “Ortadoğu” demek yerine, “bölgemiz” diyoruz. Böylece ilk kez bölgesel olarak kendimizi doğru konumlandırırken, Ortadoğu’da olup bitenin bizimle doğrudan ilişkisini kurma şansını yakalıyoruz.

Bunun sıradan bir kavram tercihi, coğrafi konumlandırma olmadığını belirterek devam edelim; bu saptamayla yine ilk kez bizimde içinde olduğumuz bu bölgede oynanan her oyunun bizimle doğrudan ilgisini kurmamız kolaylaşacak, içine girilen işbirliklerinin sonuçlarının bize yansımaları doğrudan görülecek.

Amerika’nın ilk Körfez Savaşıyla başlattığı süreç, özünde bölgeye sokulan kör bıçaktan başka bir şey değildi. O kör bıçak her döndüğünde bölge kan gölüne dönüyor.

Kendimizi dışında gördüğümüz bu bölgeye, uzak bir yerden söz edercesine Ortadoğu diyerek, Amerika’nın oynadığı oyunlara seyirci kalmanın ötesine geçerek, verdiğimiz destekle aslında oturduğumuz dalı kesmekte olduğumuzu görmedik.

Özelikle IŞİD canavarlığı ile başlayan bu son süreç, ne kadar bölgenin içinde olduğumuzu göstermekle kalmadı, bu bölgede oynanan her oyunun bizi doğrudan ne kadar etkilediğini de gösterdi.

Amerika’nın, şimdi IŞİD’e karşı oluşturmaya çalıştığı koalisyonun “imza atmayan” bir bileşeni olarak, oyuna dâhil olmak, barışa hizmet etmek yerine, bu bölgeye, bölgemize barışın uzun yıllar hiç uğramayacağı anlamına geliyor.

IŞİD’in kanlı eylemleri, vahşice sağa sola saldırmasından kurtulmak savıyla Amerika’nın oluşturduğu koalisyon, bu canavarlığı kısmen geriletse de, sona ermesini sağlayamayacaktır. Çünkü bu tür örgülerin ve bu türden vahşice eylemlerin hayat bulması, Amerika’nın bölgeye demokrasi ihracı oyunun bir sonucu var oldular.

Bölgenin uzun yıllar barıştan, istikrardan uzak olması, bölge ülkelerinin ve halklarının ne kadar zararına olacaksa, Amerika ve diğer küresel güçlerin o oranda yararına olacaktır.

Bu bile tek başına, bölgenin sorunlarının çözümünün bu güçlerden uzak, bölge ülkeleri ve halkları ile çözüleceğini fazlası ile gösteriyor.

Hasan KAYA
19 Eylül 2014 Cuma
[/column]
[/columns]