.: Korku panik her zaman hata yaptırıyor…

Şunu gördük, başbakan korkmuş, panik halinde. Bu korku ve panik hata yaptırıyor, yanlış hesaplar yapmasına neden oluyor.

Hükümete bir değişikliğe gideceği gün yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna adları karışmış olan bakanlardan istifa etmelerini ve istifa ederlerken de kendisini rahatlatan bir deklarasyon (bildirge) açıklamalarını istiyor.

Bu açıkça bakan arkadaşlarından suçlamaları kabul ederlerken, kendisini ve belki de ailesine kadar uzanacak suçlamalardan uzak tutacak, rahatlatacak bir açıklama istektir.

Tam da bu bildirge istemi, başını hiç olmadık kadar ağrıtmakla kalmayarak yeni bir skandalın patlak vermesine neden oldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı, Erdoğan Bayraktar kendisini bir anda yalnız ve savunmasız duyumsamış olacak ki, açıklama yaparak; başbakanın da istifa etmesi gerektiğini, çünkü kendisi ve oğlunun suçlandığı imar yolsuzluklarına konu olan kararların çoğunun başbakanın imzası ve talimatları ile gerçekleştiğini açıkladı.

Bu, “Dimyat’a giderken evdeki pirinçten olmak” dediğidir halkın. Başbakan kendisini rahatlatacak bir bildirge beklerken, söz konusu yolsuzluğun içinde bulmuş oldu böylece.

İyi de oldu.

Böylece soruşturmanın nerelere kadar uzanacağı da açıkça belli oldu. Bundan sonra, soruşturmanın başbakana ve oğullarına kadar uzanacağı artık bir varsayım olmaktan çıkmış oldu.

“Her suçlu, ince, kılı kırk yaran planlamalarına rağmen, olay mailinde bir ipucu, kanıt bırakarak veya beklenmedik bir hata yaparak kendini ele verir” diyen kriminolojiyi doğrular biçimde kendi kendini ele vermiş oldu.

Ancak burada kaybeden ne yazık ki; tek başına korkan, panikleyen başbakanın kendisi değildir. Ülke kaybetmiştir. Yurttaş kaybetmiştir.

Başbakanın kendisini kurtarma isteği ile beklediği bildirge yerine, Bayraktar’ın verdiği cevap, düzelme yönündeki Borsa eğrisini aşağı yönde değiştirmiş, dolar Merkez Bankasının bir gün önceki müdahalesine rağmen yeni bir tavan yapmaya dönmüştür.

Tek başına doların bu yükselişi, yurttaşın gündelik yaşamına olumsuz yansıyacak, yarın, değilse bile en geç öbür gün bu yükseliş devam ederse; ilk iş doğal gaz ve benzindeki zam olarak yurttaşa yansıyacaktır.

Başbakanın sorumsuz, salt kendini ve iktidarını düşünen bu yaklaşımı varken, gelişmelerin ardında bir diş güç aramak sanırım çok anlamsız kalıyor.

Hasan KAYA
26 Aralık 2013 Perşembe