.: Yunanistan seçimlerinin öğrettikleri…

Yunanistan’da Solun İktidarı ülkenin her anlamda bir dar boğaza girdiği noktada gerçekleşti.

Geçtiğimiz onlarca yıl içinde sağ muhafazakâr ve sosyal demokratlar arasında sürekli el değiştiren hükümetlerle yönetilen Yunan halkı, neo-liberal politikalarla aldatıldı.

Özelleştirme gelirleri, Avrupa Birliğinden alınan krediler, ülkeye giren sıcak para görece ekonomik rahatlık sağlarken her şey yolundaydı.

Ancak bu sür-git sürdürülebilir değildi.

Sürmedi de…

Üretim alanları giderek sınırlanıyor, hizmet sektörü giderek büyüyorken alınan borçların geri ödemesi zorlaşıyordu.
Neo-liberal politikalar, rüşvet, yolsuzluk sarmalını beslediği sürece politikacıların vazgeçilmez çizgisi olarak sürdürüldü.

Ancak deniz bitmiş kara çoktan görünmüştü.

Cari açık hiçbir şekilde kapatılamaz bir kara delik olarak büyüyerek ülkeyi iflasın eşiğine getirdi.

Rüşvet, yolsuzluk sarmalında özel servetleri artan o mağrur politikacılar çok geçmeden, yoksullaşan Yunanistan Halkı adına AB kapısında avucunu açar konuma geldiler.

Bizden çok iyi bildiğimiz, avcunu açanların, milli birlik beraberlik nutukları atmasının ironik açmazına burada hiç değinmeyelim.

Avrupa Birliğinin kurtarıcı rolüyle verdiği yardımlar, krediler ülkeyi giderek daha büyük bir borç bataklığına çekti.

Kemer sıkma politikaları adı altında Yunanistan’da işsizliğin ve yoksulluğun giderek artması ve kronik hale gelmeye başladı.

Sosyalistler böylesine zorlu bir dönemde iş başına geliyor. Herkesin mucizeler beklediği SYRİZA’nın, ne yapıp yapamayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Ancak şimdiden işinin hiç de kolay olmadığını söyleyebiliriz.

Türkiye solunun heyecanla izlediği Yunanistan seçimleri ve SYRİZA’nın zaferinden öğreneceği çok şey var.

Herkesin dersini çalıştığı şu günlerde, en çok da; Türkiye halklarının önemli dersler çıkarması gerekiyor.

Daha da geç kalınmadan; Türkiye’de sürmekte olan Neo-Liberal politikalara dur demesi gerekiyor.

Çünkü bu gidişin hayra yorulacak yanı yok.

Türkiye ekonomisi, sıcak para girişi ve inşaat sektörü ile ayakta duruyor. Bu ekonominin kırılganlığına aldırmadan, hovardaca yapılan yatırımlar, ekonomin kara deliğini büyütmekten başka işe yaramıyor…

Bu ekonomik kara delikler daha büyümeden, ülkenin geleceğini yutacak boyuta ulaşmadan durdurulması, ülkenin ayağa kalkmasını da kolaylaştıracaktır.

Hasan KAYA
28 Ocak 2015 Çarşamba