.: Alevi Oyları Nereye, Hangi Patiye Gider…

Aleviler üzerine konuşacağını sanan herkes, bu soruya kendi gönlünde yatanı söyleyerek cevap veriyor. Bu yüzden, Alevi oylarının nereye, hangi partiye gideceği oldukça çeşitlilik gösteriyor.

Aslında bu, oyların nereye, hangi partilere gideceğini de göstermiş oluyor. Çünkü bu soruya verilen cevaplardaki çeşitlik kadar, çeşitlilik göstermekte Alevi oyları…

Her seçim öncesi, bu konuda konuşan, yazan kim varsa “Büyük çoğunluk öteden beri olduğu gibi CHP diyor” ezber cümlesini kurmayı ihmal etmez.

Ancak bu tümcedeki “öteden beri” sözü gerçeği yansıtmıyor. Alevi oylarının blok halinde CHP’ye gittiği doğru bir saptama değil. Hele hele “öteden beri” diyerek bu saptamayı güçlendirmeye ve bir anlam yüklemeye çalışmak hiç doğru değil.

Ege, kısmen Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi, Alevileri öteden beri sağ partilere de oy verirleler. Özelikle 70’li yıllarda bu bölgelerde Adalet Partisine (AP) çıkan oy hiç de küçümsenecek düzeyde olmazdı. Çoğu kez CHP’nin önüne geçtiği de söylenebilir.

AKP’nin iktidar olması ile birlikte,  geçmişte Adalet Partisine oy veren Alevilerin Ege ve Akdeniz’de kısmen de İç Anadolu Bölgesinde CHP’ye kaymıştır.

Eğer Alevi oylarının bir blok olarak CHP’ye gittiğinden söz edilecekse bu daha çok; Doğu ve Güneydoğu Alevileri için söylenebilir.  Bu oylarda şimdi bir miktar HDP’ye kayma olacaktır. Bu anlamda bu bölgelerdeki sözü edilen blok da bozulmuş oluyor. Ancak bu hiçbir şekilde birilerinin HDP’i işaret etmiş olmasıyla ilgili olmayan, daha çok Kürt ve Zaza Alevilerin politize olma düzeyi, sola yakın duruşu ve HDP’in bileşenleri içinde çok sayıda sol örgütün yer almasıyla ilgilidir.

Onun dışında kalan Alevi oylarının yine CHP’de kalacağı, ama ciddi oranda, özelikle batıda MHP’nin de Alevilerden oy alacağını söylemek gerek.

AKP’ye gidecek Alevi oyları da elbette olacak. Saklı gizli kalması kaydıyla ve oranlara yansıması çok da mümkün olmayacak oranda AKP’ye de gidecek Alevi oyları olacaktır.

Şimdi gelelim bunun nedenlerine…

Aleviler artık bir sınıfsal bütünlük içinde değiller. Şehirleşmeyle birlikte Alevilerin sınıfsal bütünlüğü dağıldı, şehirlerde hala büyük çoğunluğu emekçi sınıf ve katmanlar içinde olsa da kırın eski bütünlüklü sınıfsal yapısında değiller. Bugün şehirlerde her sınıf ve katmandan Alevi ile karşılaşmak mümkündür.  Bunun elbette siyasete yansıması da olacaktır.

Oluyor da…

Bu çeşitlenmeye birde etnik ve bölgesel farklıkları ekleyelim. Kürt, Zaza, Arap ve Türkmen Alevilerin farklılığı bazen bölgesel olma özeliğiyle hepten aşılmaz olur. Etnik köken, bölgesel kültürel farklılıklarla birlikte Aleviler arasında aşılmaz uzaklıklar hala mevcuttur.

Alevilerden söz eden birinin, Aleviliğin söylendiği gibi homojen bir topluluk olmadığını, her bir farklığın Alevileri değerlendirmede önemli olduğunu görmesi, bilmesi gerekir. Bu farklıkları görmezden gelerek öznel bir birlikten söz etmek son derece yanlış  ve yanıltıcı olabilir.

Bu farklıklardan dolayıdır ki; Alevi Örgütlerinin ve kendini Alevi önderi, Aydını, Dedesi olarak tanımlamayı seven ve/veya öyle görmek çabası içinde olanların, bu kendilerini önemseyen, öne çıkaran tavırlarını ciddiye almak ve bütün Aleviler için sözlerinin bağlayıcı olabileceğini düşünmek saflık olur.

Onların sözleri olsa olsa gönüllerinde yatan aslanı tarif etmiş olmanın ötesinde bir anlam ifade etmez.

Hasan KAYA
20 Mart 2015 Cuma