.: İç savaş provası…

Büyük kitleleri kendi çıkarları için, sokağa dökmek, ekonomik, demokratik tepkilerini gündeme getirmelerini sağlamak, hak arama yollarını kullanmaya ikna etmek bizim gibi ülkelerde zordur.

Ancak adına “milli/dini hassasiyet” dediğimiz konularda, bunun kaşla göz arasında başarıldığını görüyoruz. Ama bu hassasiyetleri için sokağa dökülen büyük kitlelerin, sokaktan alınması o kadar kolay olmaz.

“Kontrollü sokak hareketi” diye bir kavramın kulağa hoş gelen cazibesine kapılarak hayata geçirmeye çalışmak, ucu açık, nerede son bulacağı bilinmeyen sokak hareketlerinin önünü açmak anlamına geliyor.

Bu hareketler, başlatanları, sokaktan medet umanları da içine alarak, hiç istenmeyen bir yere savrulabiliyor. Başlayan sokak hareketi, kendi içinde kendi taleplerini ve hedeflerini yeniden yazarak yön değiştirebiliyor.

Siyasal iktidarların legal sorumluğunu üstlenmedikleri ve bir zat kendileri tarafından örgütlenmeyen, ellerinin altında hazır tuttukları ve/veya devletin gizli/derin yapıları kullanılarak yönlendirilen sokak hareketleri, o siyasal iktidarın işine ilk bakışta yaramış gibi gözükebilir.

Bu, son derece yanıltıcı bir ilk görünüştür. Son tahlilde, bu hareketler, kendini var edene de zarar vermeden edemez. Bu zarar, aynı zamanda ülkenin zarar hanesine yazılır. Çünkü çoğunlukla, bir iç savaşa kadar savrulmaya kapıyı aralar.

Dün gece yaşadıklarımız bunun fazlasıyla ipuçlarını verdi.

Parti binalarının, Genel Merkezlerinin, Gazetelerin basılması, yakılması, otobüslerin durdurulması, taşlanması insanların etnik kimliklerinden, ten renginden dolayı dövülmesi, linç edilmeye çalışılması, sokağa hâkim olan kontrolsüz öfkenin, sürekli kendine yeni hedef araması, kontrollü sokak hareketinin, kontrolden çıkmaya, bir iç savaş provasına dönüşmeye başladığına fazlasıyla işaret etmekteydi.

Buna, sosyal medyada ırkçı, ayrımcı, nefret söylemini ve insanın kanını donduran katliam çağrılılarını yapan paylaşımları da ekleyelim.

Bütün bu yaşananlara, hükümetin bir kınama ile cevap vermesi, uzun boylu, sorgulama ve aramaya girmemizi gerektirmeden, sorumlunun nerede aranmasına yardımcı oludu…

Hasan KAYA
9 Eylül 2015 Çarşamba