Her yöneticinin bazen dönüp tarihe bakması yerinde olur. Öyle uzak geçmişe, tarihin sayfaları arasında kaybolmaya gerek yok.
Şimdinin yöneticileri için 12 Eylül sabahı ve sonrasına gitmeleri yeterli olabilir.
Sokaklar asker postalı altında inlerken, generaller ekranda boy gösterirken neler akıllarından geçmişti düşünsünler…
Sorgusuz sualsiz tutuklamalar yapılırken, yüz binlerce genç işkencelerden geçirilirken, darağaçları kurulup idamlar başlarken Tayyip beyin aklından neler geçiyordu merak ediyorum.
Ne kadar korkmuştu, nasıl susmuştu…
Korkunun kol gezdiği o günlerde bu karabasandan bir daha uyanmayacağımızı düşünmekte haklıydı.
Her fani gibi korktuğunu kabul etmeli. Haksızda sayılmaz korkmakta. Ayıplayacak da değiliz bu yüzden onu ve arkadaşlarını…
Korkularından susmuşlardı biliyoruz… O şimdi kürsülerde esip gürleyen başbakandan çıt çıkmadı o günlerde. Duyanı yok…
Siyasal partiler kapatıldı, anayasa değişti.
Yapılan referandumla Anayasa yüzde 92 küsur “Evet” oyu alarak geçti. Evren, Cumhurbaşkanı oldu…
İşte o günlerde herkes; tamam bu böyle sitim sene gider diyordu. Paşa hazretlerine kimsecikler bir şey yapamazdı, anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemez bazı maddelerinin ardına saklanmış, kendini ve arkadaşlarını sıkı korumaya almıştı.
Çok değil az sayıda aydın, yazar vicdan sahibi (çoğu soldan) insan bu aymazlık böyle sonsuza kadar sürmez diyordu…
O günlerde bu inanılması zor bir şeydi.
Kimse inanmadı haliyle…
İnanmayanlar paşaların suyuna gitti, onurunu iki paralık etmeyi göze alıp el etek öptü…
Birçok yere Paşanın adı verildi. Sokak, cadde, okul, hastane ve vapurlarda adını okuduk.
Büyük devlet adamı, Türkiye’nin şansı dendi…
Üniversiteler Fahri Doktora unvanları dağıtmak için kuyruğa girdiler…
O, üniversitelerden biri de İstanbul Hukuk Fakültesiydi. Ama gelin görün ki; bu gün avukat bulmakta zorlanıyor diktatör…
Neyse uzatmayalım…
Şimdi geldiğimiz duraksamada sözde de olsa yargılanması gündemde…
Adını söküyoruz konduğu her yerden…
Gelecekte, tarihe eli kanlı faşist bir diktatör olarak yazılmaktan başka bir yerde geçmeyecek adı…
Bilmem anlatabildim mi?
Hasan KAYA
03 Şubat 2012 Cuma
