.: Çaresizlikle sevişiyoruz…
Dağınık zeytin yeşili, arsız dağ çiçeği
Zor büyütülmüş bir düşün altında
Yorgundum uzaklara gülmeye
Güneşe çıktım yürüdüm,
.: Işıltı
Bak nasıl zor gülüyor, yüzümde şehir
Yorulmuş caddeleri, dar sokakları
Oradan bakınca deniz…
.: Dizeleri kanayan şiir
Oya ağacında, çiçeği ince nakış küs,
Sessiz vuruyor günlerimi.
O yarım, o beyaz gece
İpince çığlıklar içinde
.: Ölümü gezdiriyor hayat
Bir çocuk kederine yenilir gözlerin
Dalar denizi dinlersin
Denizden başka
Uzak bir yalnızlık dinlediğin
Eylül Dokunuşu
Öncesi Ağustos sıcağı,
Eylülden geçmiyor o uzak gökçe mavi
Bildik ev hali,
biraz hüzün, biraz yalnızlık,
.: İmgesi yorgun zaman…
Hep aynı düşü kuruyorum
Merdivenden yalınayak sessizliği iniyor,
Aynı yerde karşılıyorum
Boynuma sarılıyor
Sonra küsüyor,
Bilmediğim bir sebepten
İmgesi yorulmuş bir zaman
Ayrılığı dilinden düşürmüyor
Kuşlar iniyor sabahlarıma
Neresinde duracağımı...
.: Barış
Biliyorum, yakında
“Barış” diyeni de alacaklar içeri.
Sorgusuz sualsiz,
mahkeme yüzü görmeden,
.: Seçkin sessizlik
Kavgası vardı şehirle, dik yokuşlarıyla
Aklımdan çıkmayan sıcak gülüşleri
Benim de payımla,
Düştüğü yerden kalkmazdı günlerce
Unutmak, kendini inkardır
Gidemediğin her yerde
Bir ağırlığı vardır aşkın
Biriktirdiği seçkin...
Yaralı
Yenilmiş çığlıklarımdan
sessiz sedasız rüzgarlar geçti
yaz bitti.
Ve şimdi
Günahkar sessizlik…
Mevsiminden önce başlar
içime yağardı yağmurlar
günahkar sırılsıklam bir sessizlik
kaçmadığım sensizlik.
Çünkü kimsenin gittiği yok bir yere,
yalnızlığında
biraz susar herkes kendine.
Bir tarihi var her şehrin
bir...