.: Küplere binesim var…

Kendimden biliyorum; hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor. Hep bir engel çıkıyor. Daha çok da; araya olmadık birilerinin ayak oyunları giriyor.

Olmuyor…

Haliyle kızıyorum.

Kızan ne yapar?

Küplere biner.

Bende aranıyorum; bulsam hemen bineceğim küplere…

Sağda yok, solda yok…

Allahtan ki yok. Yoksa bu yaştan sonra adımız deliye çıkacak…

Kızılmayacak gibi mi, siz söyleyin?

İnsan bindiği dalı nereye kadar keser.

Haliyle yere düşene kadar değil mi?

Dal yerde, biz yerde hala akıllanmadık.

Bizim, teker teker bireyler olarak halimiz neyse; ülkenin hali de o…

Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Tam güzel bir şeyler olacak diyoruz…

Olmuyor.

Birileri uzatıp ayağını, çelme takıyor…

Her şey tepe taklak gidiyor.

Kardeşlik, barış diyoruz hep bir ağızdan. Barış diyoruz, barış. Aç, açık kalmasın kimse, iş olsun iş tutana…

Gençlerimizin en büyük tasası aşk olsun. Bir acı çekeceklerse; o aşk acısı olsun. Kavak yelleri essin sevdalı başlarında…

Ağlayacaksa analar; sevinçten, mutluktan ağlasınlar…

Yeter bu kadar kan ve gözyaşı.

Barış için umutlanıyoruz, bir seçim sonrası. Düğün, dernek etme vakti uzak değil diyoruz. Kaç yıllardır, kendine küs bu toprağın insanı. Kucaklaşacağız, barış olacak diyoruz…

Az kaldı, az kaldı dememize kalmıyor, arada bir karaçalı…

Hadi sarıl sarılabilirsen…

Barış isteyenlerin gözü kara olur, çalı gözünü korkutmaz. Açıp kollarımızı sarılmaya koşuyoruz…

Süngüler çoktan takılmış, tetiğe basılmış, savaş  borazanları çalıyor…

Hasan KAYA
23 Haziran 2011 Perşembe