.: Sokakları, Meydanları Geri Kazanmak

AKP son derece “akılcı” bir hamle yaptı.

Biliyorum, biliyorum!

AKP ve “akılcı” sözcüğünün yan yana kullanılmasını kimileri kabul etmeyeceklerdir. O kabul etmekte zorluk çekenler, akılcı sözcüğünü hinlik olarak değiştirebilirler. Bizde yazımızda bu iki sözcüğü yan yana kullanarak gereksiz bir tartışmayı başlatmaktan kaçınacağız.

Şimdi gelelim yapmış olduğu akılcılığa/hinliğe:

15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası AKP alanları bir an olsun boş bırakmadı. “Demokrasi nöbeti” adı altında hep sokaklarda, meydanlarda oldu.

Bu söylendiği gibi yeni bir darbe girişimine karşı, hazır kıta bekleyişi değil. Çünkü yeni bir darbe girişiminin ihtimal dâhilinde olduğundan söz ediliyor olsa da, kimse kısa zamanda yeni bir darbe girişimi beklemiyor, ya da mümkün gözükmüyor…

Peki, öyleyse bu alanları işgale dönüştürmenin gerçek nedeni ne?

Bunun tek bir nedene yok. Birçok nedeni alt alta saymak mümkün, ama bunlardan biri de; alanları muhalefete kaptırmamak, muhalefetin alanlara inmesini engellemek

Saray ve AKP iktidarı çok iyi biliyor ki, onların boş bıraktığı alanları, gerçek darbe karşıtları, barış ve demokrasi talebiyle dolduracaklar. Oldukça geniş bir yelpazede sol bu alanlarda buluşabilirdi. Bu buluşma elbette salt darbe karşıtlığı ile sınırlı kalmayacak, Sarayı ve Hükümeti de hedef alan mitinglere dönüşecekti.

Lafı çok uzatmadan söyleyeyim.

AKP sokakları, meydanları, sivil asker, her türlü darbenin ret edildiği barış ve demokrasi talebi ile taçlandırıldığı gösterilere kapattı. Bunu öteden beri uyguladığı tomalı, tazyikli su ve gaz bombalarıyla yapmak yerine bir zat kendi tabanını oralara indirerek/doldurarak yaptı/yapıyor.

Yine aynı nedenle, CHP’nin Taksim mitingine kendi tabanını katılmaya çağırdı. AKP’li İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ulaşımı ücretsiz yapıyor. AKP tabanının geniş katılımını sağlamaya çalışıyor. Bütün bu hamlelerle alanı kapatmak ve/veya daraltarak; asker, sivil her türden darbenin ret edildiği, barış ve demokrasi talebinin yüksek sesle dile getirildiği, Sarayı ve AKP iktidarını da hedef alan bir mitingi engellemeye çalışıyor.

Şu ana kadarki gelişmelere bakarak, bu hinliğin büyük oranda tutmadığını söyleyebiliriz. AKP’nin, CHP’nin Taksim mitingine katılma çağrısı, duyulur duyulmaz kimi sol guruplar CHP’nin açıktan AKP’ye “gelmeyin” dememiş olmasını ve OHAL ilan edilmiş olmasını eleştirdikleri halde mitinge katılmaları bekleniyor.

Sendikalardan demokratik kitle örgütlerine, bütün sol gurup ve partilerin bu mitingi sivil-asker her türlü darbe girişimine karşı barış ve demokrasi talebiyle sahiplenmesi, AKP’yi hem miting alanında, hem de siyaseten köşeye sıkıştırabilir.

Ancak böyle, Sol, AKP’nin akılcı/hin hamlesini yine aynı akılcılıkla boşa çıkarabilir. AKP’ye sokakta ve meydanlarda verilecek bu cevap, solun gelecek on yıllarını da belirleyen olacaktır.

Hasan KAYA
22 Temmuz 2016 Cuma