Kitaplar

Sessizlik – Hasan KAYA

Hasan Kaya’nın son kitabı “Sessizlik”, yalnızca bir edebiyat yapıtı değil, aynı zamanda çağın gürültüsüne, bastırılmış hafızalara ve görünmez acılara karşı yazılmış güçlü bir tanıklık. Kaya, bu kitabında bireysel suskunlukların ardındaki toplumsal yankıları, görünmez kılınan yasları, sessiz bırakılmış mekânları ve kırık zamanları derinlikli bir biçimde işliyor.

Kitap, edebî yoğunluğu kadar felsefi ve politik derinliğiyle de öne çıkıyor. Hasan Kaya’nın üslubu, şiirsel ritimle örülü, yer yer sürrealist imgelerle zenginleşen ve dilde arı bir Türkçeyi öne çıkaran bir yapıya sahip. “Sessizlik” yalnızca bireysel bir içe kapanma değil; toplumsal baskıların, hukukun ve zorun biçimlendirdiği bir sessizlik ekonomisinin çözümlemesi olarak da okunabiliyor. Kaya, satır aralarında bastırılmış kimliklere, yok sayılmış acılara ve görünmez kılınan direnişlere ışık tutarken, okuru da tanıklığa çağırıyor.

Kitapta her bölüm, sessizliği farklı bir boyutuyla açımlıyor: Camdan yankıların kırılganlığı, duvarlardaki seslerin yankısı, çocukluğun susturulan sayfaları, kentin taşrayla çatladığı yerler… Her biri, bireysel yaşantı ile toplumsal hafızanın iç içe geçtiği bir düzlemde yazılmış. Kaya, modern dünyanın neoliberal baskılarının yalnızlığı ve sessizliği nasıl örgütlediğini gösterirken, aynı zamanda belleğin ve sözün direniş gücünü de hatırlatıyor.

“Sessizlik”, edebiyat ile düşüncenin, kişisel hikâye ile kolektif tarihin iç içe geçtiği, okuru hem duygusal hem de zihinsel bir yolculuğa davet eden bir kitap. Hasan Kaya’nın imge gücü, okuru metnin içine çekiyor; sessizlik, yalnızca bir yokluk değil, tarihin, toplumsal ilişkilerin ve belleğin içinden yükselen çok katmanlı bir ses olarak duyuluyor.

Sonuç olarak, “Sessizlik” yalnızca okunacak değil, üzerine düşünülecek, tartışılacak ve yeniden okunacak bir kitap. Hasan Kaya, bu çalışmasıyla çağımızın bastırılmış hakikatlerine sessizliğin içinden ses veriyor.

Yayın Tarihi: 20.08.2025
ISBN: 9786256196469
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 162
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 21 cm

 

alevilikTarihten Günümüze 
Alevilik Kızılbaşlık 

Hasan KAYA

Aleviliği anlamak ve tanımlamak, Alevi tarihini doğru kavramaktan ve bugüne kadar yapılan yanlışlardan arındırmakla mümkündür. Alevilik üzerine yapılan bu çalışma klasik çalışmalardan çok uzak ve farklı bir tarzda Aleviliği ele alarak tarih içinde yerli yerine koymuş, Aleviliğin gerçeklerinin görüşmesine olanak sağlamıştır. Yazar, içinden geldiği toplumun inançlarını, gerçeğini sorgulamakla kalmıyor; kimi yanlış kanılara, bilinmeyenlere de doğru sağlıklı yanıtlar arıyor. Zerduşt inancından günümüze, Aleviliğin muhalifliğine, ilericiliğine, laikliğine, köylü isyanlarına, dedelik kurumundan, Bektaşilik, Alevilik, Kızılbaşlık ve kadın konusuna; Alevilikle ilgili yazılmamış, konuşulmayanlar tüm yönleri ile özlü bir biçimde tarih içinde yerli yerine koyarak anlatılıyor.
Sınırsız Yayınevi, Ankara
İncesu Caddesi 29/B
Çankaya/Ankara
www.sinirsizkitapyayin.com

7

 

 Gümüş kapsında asma kilit DERSİM

Hasan KAYA

Bu hikâye kitabı okurun ilgisini çekecek destansı, şiirsel anlatımıyla birlikte, Anadolu’nun yakın tarihinde halkların yaşadığı acıları anlatırken kıyım, sürgün ve yok saymanın insan hayatlarına verdiği zararın onarılamaz olduğuna dikkat çekmekte.

‘’Hikâyeleri var, hep anlatılan. Hikâyelerimiz bizde, bizi vuran. Öyle sıradan bir yürek burkması, akşamın hüzün yeli değil hiç biri. Kurgusal bir yalanın erişemeyeceği kadar inanılmaz, bir o kadar gerçek. Zor hayatların zoru ile yazılmış. Kolay anlatılır, kolay dinlenir.’’
Dersim, Gümüş Kapısında asma kilit…
Dersim halkının bir kısmı kıyılır. Bir kısmı sürgün edilir. Bölge insansızlaştırılır. Bölgeye geçit veren yerlere kurulan karakollar asma kilitlerdir.
Bu asma kilitleri kırıp sılaya dönmek, sürgün edilenlerin bir on yıl kadar rüyalarını süsler. Sürgünde çocuklar doğar, sürgünde çocuklar büyür. En zoru da Dersim’de çocukluğunu bırakıp sürülenler yaşar. O sürgün çocukları vakti gelince sılanın yolunu tutar. Yaşanmamış acılı çocukluğunu arar, çocukluğunun Dervişlerini dile getirir.
O binlercesinin bıraktığı yerden başlar anlatmaya; ‘’Anadolu’da sürülmüş tarlalar boyu gelinciktik. Söğüt gölgesinde Bedrettin’ce kuru ekmeği bir zeytin tanesiyle üleşirdik. Dosttuk kurda kuşa, suya inen ceylana. Henüz düşman eli değmemiş, yanmamıştı ormanlarımız, yeşildik. Sabahın alaca ayazında ateşi çaldırdık, söndü ocağımız, kaynayıp pişemedik. Asasını yitirmiş Pir’in elinde kuru bir daldık, yollarda kaldık.’’
‘’Zamandı zaman içinde dönen arınan. Gün artık o gün, zaman artık o zaman değildir. Sevgiliye yüreğini açmış yardır akan sular. Duru aydınlık derinliğini aşikâr eden yürekler sevmesini ve üretmesini bilendir. Er kişi odur ki; bilir bilmenin, bilginin ateşini. Haktan çalan halka veren insandır makbul olan.’’

Sınırsız Yayınevi, Ankara

İncesu Caddesi 29/B 
Çankaya/Ankara
0312 434 30 31 / 0533 367 48 60
www.sinirsizkitapyayin.com


 

19978_266137903947_5604859_n (1)Göç Yolları
Göçmenlerin Sorunları

Hasan KAYA

Göçmenliğin değişik yönlerini ortaya koyarken, Türkiye özelinde insanlarımızın neden göçe mecbur kaldıklarını gözler önüne sermeye çalıştık. Yapılan yatırımlar, verilen krediler ve yardımların tümü Türkiye’nin dengeli kalkınmasını, kendine yeter düzeye gelmesini istemekten çok, yabancı sermaye için daha uygun sömürü alanlarının yaratılması ile sınırla kalmaktadır. Yabancı sermayenin asıl amacı bu olmakla birlikte, ülkenin ekonomik yaşamının canlanması ve ülkenin gelişmesine dolaylı katkıda bulunduğu da bir gerçektir… Bu dolaylı katkıyı abartmak yabancı sermayenin sömürüsünü ve asıl amaçlarını saklamak anlamına gelmektedir.

Yıllardır yurtdışında göçmenlerle iç içe, göçmenliğin tüm sıkıntılarını yaşayan Hasan Kaya, göç olgusunu bütün çıplaklığıyla: nedenleriyle ve çözüm önerileriyle gözler önüne seriyor


 

10961813_10153074630043948_22939036_nEcelsiz Ölümlere Yaz Beni

Hasan KAYA

Uzak olmak, gurbette olmak, gurbeti içinde duymak özlemler büyüttürür insana. Bu özlem kimi zaman bir sevgiliye kimi zaman anne, baba, eş ve çocuklara; kimi zaman da memlekete…

Hasan Kaya’da tümüne birden…

Ecelsiz Ölümlere Yaz Beni şiirin düzyazı ile içiçe girdiği özgün çalışmalardan birisi. Bir bakıyorsunuz şiirsel duyarlılık dizeler arasında gezdiriyor; bir de balıyorsunuz ki düzyazının engin olanakları kucaklayıveriyor sizi. Okuken özlemler kabartıyor; kendi gerçeğinizle burun buruna geliyorsunuz.

Ecelsiz Ölümlere Yaz Beni elinizden düşürmeden okuyacağınız bir yapıt…


11004434_10153074653003948_1667139436_n