Kırın Gölgesinde Tatil: Diyanet Hutbesinde Siyasetin İnce İpliği
Bazen bir ülkenin siyasal iklimini anlamak için parlamento kürsülerine, seçim meydanlarına ya da gazetelerin manşetlerine bakmak yetmez. Asıl ipuçları, gündelik hayatın görünmez aralıklarında, “masum”...
Türkiye’de Siyasetin Ontolojik Düzlemi
Bir toplumun siyasal düzenini anlamak, yalnızca anayasal normlara, güncel iktidar yapılarına ya da seçim sonuçlarına bakılarak gerçekleştirilemez. Gerçekte siyaset, yüzeydeki tartışmalardan ve görünür programlardan...
Toplumu Aileye Kapatmak
İktidarın gündelik siyaset diliyle toplumsal dokuyu örme biçimi arasında uzun zamandır göz ardı edilmemesi gereken derin bir uyumsuzluk hüküm sürüyor. Söylemlerinde sürekli “aile”yi kutsayan,...
Yollar, AVM’ler ve Kaybolan Sadakat: Kırsal Muhafazakârın Uyanışı
Bazı dönüşümler gürültüsüz başlar. Bir tabela değişir, bir metro hattı uzar, bir evin penceresine internet modemi asılır. Fakat her yeni asfalt, her dökülen beton,...
İbn Haldun’un Devlet Teorisi ve Günümüz Türkiye’si
Devletler de insanlar gibidir der İbn Haldun: Doğarlar, büyürler, yaşlanırlar ve ölürler. Bu benzetme, kuru bir tarihsel şema değil, uygarlıkların nabzını tutan bir diyalektik...
Ulus-Devletler ve Etnik Kimlik: Çoğulculuğun Yeniden Okunması
Her devlet, kendisini anlatan bir hikâyeyle yaşar. Bu hikâyede sınırlar yalnızca coğrafi değil; belleğe, dile ve hakikate çizilir. Devlet, yalnızca yasa yapan değil; aynı...
Ulus Olmak ya da Olamamak: Türkiye’de Kimliğin Sessiz ve Gürültülü Halleri
Yıllarımı Batı’da geçirdim. O yıllar boyunca karşılaştığım onlarca insan, yaşadığım kentler, soluduğum kamusal alanlar ve yürüdüğüm sokaklar boyunca çok az kimseyi kendi ulusal kimliğini...
Bir Efsanenin Çöküşü: Yüzde 30’luk Masalın Ardından
Bazı masallar vardır; anlatanı bilinmez, dinleyeni çoktur. Dilden dile aktarılır, zamanla gerçekmiş gibi kabul edilir. Türkiye’nin “yüzde 70 muhafazakâr” olduğu, bu nedenle solun, sosyal...
Sessiz Çığlıklar ve Görsel Putlar: Medya Çağında Hakikatin Çöküşü
İyilikle kötülüğün kadim mücadelesi artık ne meydan savaşlarında ne de açık çatışmalarda yaşanıyor. Bu çağın savaş alanı artık ekranlardır, manşetlerdir ve algoritmaların görünmeyen satır...
Karşı-Hegemonya: Halkın Yeni Sözü
Egemenliğin dili yıprandığında, halk yeni bir söz arar. İktidarın ideolojik aygıtları artık meşruiyet üretemediğinde, toplum yalnızca susmaz; aksine konuşmaya başlar. Bu konuşma, başlangıçta dağınık,...