Tembelliğe övgü

Kapitalist bir sistemde, tembelliği her aşağılama aslında daha çok sömürü daha çok yoksulluk üretmek içindir. Bu yazıda, tembelliğin kapitalizmin işleyişine nasıl karşı çıktığını, tembelliğin özgürlük ve yaratıcılık için neden önemli olduğunu ve tembelliği nasıl savunabileceğimizi anlatmaya çalışacağım.

Kapitalizm, insanları sürekli çalışmaya, üretmeye ve tüketmeye zorlayan bir sistemdir. Kapitalizmin mantığına göre, çalışmak insanın doğasında vardır ve çalışmayan insanlar topluma yük olurlar. Kapitalist sistemde tembellik, en büyük günahlardan biri olarak görülür. Tembel insanlar, topluma yük olan, başkalarının emeğini sömüren, gelişmeye engel olan kişiler olarak damgalanır. Tembel insanlar, sistemin istediği gibi çalışmayan, üretmeyen, tüketmeyen kişilerdir. Bu nedenle, tembellik hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ahlaksızlık olarak algılanır. Tembel insanlar aşağılanır, dışlanır ve cezalandırılır.

Kapitalist sistemde çalışmak ve üretmek, toplumun genel refahını artırmaz. Aksine, toplumda büyük bir yoksulluk ve eşitsizlik üretir/yaratır. Yapılan birçok araştırma, toplumun geniş çalışan kesimlerinin sürekli yoksullaştığını, çok az sayıda insanın servetlerin büyük bir bölümüne sahip olduğunu gösteriyor. Örneğin, 2020 yılında Oxfam tarafından yayınlanan bir rapora göre, dünyanın en zengin 10 kişisinin serveti pandemi döneminde 540 milyar dolar artarken, dünyanın en yoksul yarısı 3.7 trilyon dolar kaybetti. Aynı rapora göre, dünyadaki milyarderlerin serveti 3.9 trilyon dolardan 11.95 trilyon dolara çıkarken, dünyadaki işsiz sayısı 255 milyon kişi arttı.

Kapitalist sistemde çalışmak ve üretmek, insanların doğal ve sosyal çevresini tahrip eder. Kapitalist sistemde üretim, kar maksimizasyonu için yapılır. Bu nedenle, doğal kaynaklar sınırsızca tüketilir, çevre kirliliği artar, iklim değişikliği hızlanır. Kapitalist sistemde üretim, insanların ihtiyaçlarına göre değil, yaratılan piyasa talebine göre yapılır. Bu nedenle, insanların gerçek ihtiyaçları karşılanmazken, gereksiz ve zararlı mallar üretilir. Kapitalist sistemde üretim, insanların yaratıcılığını ve özgürlüğünü engeller. Kapitalist sistemde insanlar, kendilerini ifade etmek için değil, para kazanmak için çalışır. Bu nedenle, insanlar monoton ve anlamsız işler yapar, kendilerini geliştiremezler.

Oysa tembellik, insanın doğasında var olan bir eğilimdir. İnsanlar, zorunlu olmadıkça çalışmak istemezler. Çalışmak, insanın enerjisini, zamanını ve hayatını tüketen bir faaliyettir. Çalışmak yerine insanlar dinlenmek, eğlenmek, sevmek, öğrenmek ve yaratmak isterler. Tembellik, insanın kendini gerçekleştirmesine olanak tanıyan bir durumdur.

Tembellik aynı zamanda kapitalizme karşı bir direniştir. Kapitalist sistemde çalışmak, sistemin devamlılığını sağlamak demektir. Çalışarak sistemin kurallarına uyar, sistemin değerlerini benimser ve sistemin çıkarlarına hizmet etmeye zorlar. Tembellik ise sistemin kurallarını reddetmek, sistemin değerlerini sorgulamak ve sistemin çıkarlarına karşı çıkmak demektir. Tembellik, sistemin işleyişini bozan, sistemin çarkına çomak sokan, sistemin mantığını altüst eden ve sistemin gücünü sarsan bir eylemdir.

Tembellik nasıl savunulabilir?

Tembelliği savunmak için öncelikle tembelliğin ne olduğunu ve ne olmadığını netleştirmek gerekir. Tembellik, çalışmamak değil, zorunlu olmayan işleri yapmamaktır. Tembellik, boş durmak değil, kendine ait zamanı istediğin gibi kullanmaktır. Tembellik, sorumsuzluk değil, kendi sorumluluklarını kendin belirlemektir.

Tembelliği savunmak için ikinci olarak tembelliğin faydalarını göstermek gerekir. Tembellik, insanın sağlığı için faydalıdır. Tembel insanlar daha az stresli, daha az yorgun ve daha az hastadır. Tembellik, insanın mutluluğu için faydalıdır. Tembel insanlar daha çok keyif alır, daha çok güler ve daha çok yaşar. Tembellik, insanın gelişimi için faydalıdır. Tembel insanlar daha çok öğrenir, daha çok düşünür ve daha çok yaratır.

Tembelliği savunmak için son olarak tembelliğin haklılığını kanıtlamak gerekir. Tembellik, insanın doğal hakkıdır. İnsanın doğuştan gelen bir özgürlüğü vardır ve bu özgürlük kimsenin elinden alınamaz. İnsanın kendi hayatına karar verme hakkı vardır ve bu hakkı kimsenin ihlal etmesine izin verilemez. İnsanın kendi mutluluğunu arama hakkı vardır ve bu hakkı kimsenin engellemesine müsaade edilemez.

Sonuç olarak, kapitalist bir sistemde tembelliği her aşağılama aslında daha çok sömürü daha çok yoksulluk üretmek içindir. Tembellik, insanın doğasında, özgürlüğünde ve mutluluğunda yatan bir değerdir. Tembellik, kapitalizme karşı bir direniştir. Tembelliği savunmak, insanı savunmaktır. Tembellik aşağılanacak bir durum değil, övülecek bir erdemdir.

Hasan KAYA
18 Ocak 2024 Perşembe