Şarkılara Sustum

Yüreğimin sızısında sakladım seni
Dizlerinde ağladı çocukluğum
Saçının akında vuruldu gençliğim
Gözlerinde yolladım sürgünlere beni

Yıldızları çalınmış bir gecede
karanlığa kurdum salıncakları.
Yalnızlığımı ninnilerle uyuttum,
İş kokan ellerime verdim alnımı
şarkılara sustum.

Şimdi ne yaparsam yapayım
soluyor vazodaki çiçekler.
Öptüğüm beyaz bir gülün
dudağımda kalan kokusu
her sabah
günü getirip kapıma bırakıyor
beni alıp çıkıyor…

Bir yol denizi arayan,
Baharı bekleyen bir dağ oluyorum
İçimde büyüyen çınarın gölgesinde
Güneşi emziriyorum yorgunluğumla

İncitilmiş küs bir çocuğun suskunluğu
Aynada asılı kalmış yüzün
Bir çılgınlığın kenarından alıyor beni
Götürüp bırakıyor
şehrin en kalabalık caddesine

Körelmiş bıçakların kanunu
En keskin sırtında hayatları gezdiriyor.
Işıltılı vitrinlere yapışmış yaşlı bir fahişe
Kanadı kırık kelebekten arta kalan
son ışıkları topluyor…

Bir çocuğun gerilmiş sapanından çıkan taş
köşe başında buluyor beni.
Kavgaya davet ediyor…

Hasan KAYA