.: Sesim geçmiyor…

Zor bir yokuşun başında Eğilmiş soluklanan yalnızlığımdan Saçlarını tarayan rüzgârlardan İnadından geçmiyor sesim.

.: Ölümü gezdiriyor hayat

Bir çocuk kederine yenilir gözlerin Dalar denizi dinlersin Denizden başka Uzak bir yalnızlık dinlediğin

Çiçeklerim Kurur

Söze oradan, sustuğum yerden başlamış, gitmekten söz ediyordum. Gece yarısı hazırlanmış

Mülteci bir yıldız…

Bir akşamın yorgun sancısıyım İstanbul da Rüzgar olup saçlarına dokunuyorum ellerimde bir yangının izleri Dudağıma bıraktığın sözcükleri saklıyorum

Kuşlar su içiyor avuçlarından

Gidince üşüyorum Bütün vakitler bir birinin aynı Her şeyi ile bir taşra şehrine benziyorum Sessiz, biraz da yalnız ve gözden uzak

Yaralı

Yenilmiş çığlıklarımdan sessiz sedasız rüzgarlar geçti yaz bitti. Ve şimdi

Gül kokuyorum…

Hiçbir şey dememiş ellerim geceye eylül şarkılarına susarken. Dudağımda derin yara izi durduk yere incinmiş bir söz oluyorum.

Eylül Dokunuşu

Öncesi Ağustos sıcağı, Eylülden geçmiyor o uzak gökçe mavi Bildik ev hali, biraz hüzün, biraz yalnızlık,

Çok Okunanlar