Covid-19’dan öğreniyor muyuz?
Birkaç gündür bahar kendini iyice hissettirmeye başladı. Parıldayan güneş, açık mavi gökyüzü buradayım diyor. İnsanı dışarı çağırıyor. Gezip dolaşmak için değil, ama günlerdir biriken...
.: Düşman…
Bir çocuk vurulduğunda, bir kadın dövüldüğünde güpegündüz sokak ortasında, işçiler coplandığında, grev çadırları sökülüp, grevler yasaklandığında, memurlar gaza boğulduğunda.
.: Yenildik…
Masada üst üste duran kitaplar okunmayı bekliyor. Odaya her girip çıktığımda elime birini alıyorum. Birkaç satır okuyup bırakıyorum. Sonra gazeteler, dergiler... onlarda öylece duruyor.
Yakında...
Bize ne oldu?
Şu “eskiden” diye söze başlayanlara, geçmişi övüp duranlara hep kızarım. Arkadaşlıkların güzelliğinden, dostlukların dostluk olduğundan söz ediyorlar. Her nasıl oluyorsa, o anlatılan eski zamanlarda...
İnsan sevdiğine benzer…
İnsan yaşadığı yere benzer, biraz suyu gibidir, deli dolu akar, şurada biraz durgun. Biraz kıraçtır dağları gibi, kupkuru bir yalnızlık içinde, tutunacak dalı yoktur.
Rüzgarlarına...
Cehenneme götürür gözyaşların…
Belli ki yan oturmuş, sağ eli sol omzunda, öne eğilmiş gülüyor. Habersiz yakalanmış bir kare. Çünkü insan böyle sıcak gülemez soğuk objektiflere. Böyle binlerce...
.: Aşkın yenildiği gün…
Uçan bir halının üzerinde, Basra’dan, Bağdat’a bir solukluk yoldu. Alâeddin ayaktaydı bütün yolculuk boyunca, ben oturmuş halıya yapışmıştım. Korkudan yaşadıklarımın çok da ayrıtına varamayacağım...
.: Hıyarları şımartmayacaksın…
Bu yıl hıyarlar şımardılar. İroni, kinaye falan yok, bildiğiniz hıyardan söz ediyorum. Hani kibarlık olsun diye salatalık diyoruz ya onlardan...
Nasıl mı oldu bu?
Durun anlatayım.
Her...
Ve gidiyorum…
Dünden beri yıldızını yitirmiş bir gece gibi sesiz suskun bakışlarım. Gözlerimi köşe bucak saklıyorum kendimden.
Usulca kokusunu yitirip paslı bir kırmızıya dönüyor anılar. Çok sonra...
Ellerimde fesleğen kokusu…
Söze bir yerden başlayıp bir şeyler söylemek, bir duyguyu devindirmek, bir merakı kışkırtmak lazım. Yoksa sessizlik olacak. Yan yana bir soluk atımı uzaklıkta o can sıkıcı yalnızlığımız saracak. Seni bilmem ama vuracak can evimden beni.