Liderin gölgesinde…
İnsan kendi gücünü, bilgisini çoğu zaman küçümser, kendisinin üzerinde, hayatını belirleyen bazı güçlerin olduğuna inanır.
Tanrıların önünde secdeye gelen insan, onunla yetinmez. Kahramanlar, liderler yaratır, peşlerine düşer, savrulur…
.: Bu ülkenin gerçeği
“Çok güzel bir yer değil mi?” diye soruyor. Bana sorduğundan emin olmak için etrafıma bakıyorum. Onu gülümseyerek bana bakarken yakaladığımda sorunun bana olduğunu anladım…
“Evet” dedim kısaca.
Kahvemi içip, kitabımı okumak istediğimden laf lafı açılsın istemiyorum…
Simitçi Harun ve Kürt Meselesi
Oturduğumuz yerde terliyoruz. Terledikçe elimizdeki kitabı bırakıp öylece bakınırken, su içme ihtiyacı ile denize girip serinleme arasında sıkışıyoruz… Yan tarafta genç bir çift, adam göbekli, elinde cep telefonu durmadan bir yerlere telefon ediyor, kızıyor, bağırıyor ayağa kalkıp plaj şemsiyesinin etrafında turluyor, oturuyor. Onun yanında “Yiğit” diyip kendisini paralayan bir anne.
.: Avrupa’da Reform Hareketleri Anadolu’da Aleviler
Batıda yaşanan ve reform ile sonuçlanan halk hareketleri ile Anadolu’da yaşanan halk hareketleri öz itibarı ile aynıdır. Batıda feodal sistemin bir uzantısı ve devamı...
.: Karanlığına bir mum yak…
Hayatı acı sütüyle emziren yalanların burukluğuyla geldim sana. Susup öylece dinlerken bir an konuşmayı yarıda kesip oradan kaçmak istedim. Kendimden kaçamayacağım gibi senden de...
.: Kendimle barıştım…
Başkasını sevmenin kolayı, kendini sevmekten, kendimizle barışmaktan geçer. Kendisiyle barışık insan, çevresiyle dost, arkadaştır. Bu barış sadece çevresindeki insanlarla değil, uçan kuşu, yerdeki karıncayı gül dalındaki dikeni de içerir.
Bir yoksul çocuk başbakan olur…
Başbakan geçen Rize’de anlatıyor, çocukluğu yokluk içinde geçmiş, annesi babası yoksulmuş…
Zengin olanların ağzında sakız, bildik bir hikâyedir bu. Ama başbakan öykünün sonunu; “hey gidi...
.: Bozulmayan ezberler…
Her gün, sabah kahvemi içtiğim kafeteryadaki yan masa komşum, kilo verdiğimin farkına varmış, laflamak için bunu fırsat bilip sesleniyor; “ne o hocam sizde mi...
.: Senden kaçsam kendime uzak kalıyorum…
Bazen yastığa başımı koyduğumda uykuya dalmadan, bir duygudan diğerine savruluyorum, düşünüyorum…
Bir birinden uzak, bir birinden kopuk, bazen bir birini tamamlayan bu düşünceler o denli keskin, o denli hırçın ki, inanılmaz çatışmaların içine çekiyor beni. Uykum kaçıyor, kalkıp oturuyorum, elimde bir kitap, zor dönen sayfalar sabahı ediyorum…
.: Göç yolları
Çok Partili Dönem ve Dışa Bağımlılık (1946–1960)
1946 yılı Türkiye tarihinde hep önemli bir dönüşümün tarihi olarak anılır. Bunu değişik çevreler farklı yorumlamakla birlikte ortak...