Simitçi Harun ve Kürt Meselesi

Oturduğumuz yerde terliyoruz. Terledikçe elimizdeki kitabı bırakıp öylece bakınırken, su içme ihtiyacı ile denize girip serinleme arasında sıkışıyoruz… Yan tarafta genç bir çift, adam göbekli, elinde cep telefonu durmadan bir yerlere telefon ediyor, kızıyor, bağırıyor ayağa kalkıp plaj şemsiyesinin etrafında turluyor, oturuyor. Onun yanında “Yiğit” diyip kendisini paralayan bir anne.

.: Avrupa’da Reform Hareketleri Anadolu’da Aleviler

Batıda yaşanan ve reform ile sonuçlanan halk hareketleri ile Anadolu’da yaşanan halk hareketleri öz itibarı ile aynıdır. Batıda feodal sistemin bir uzantısı ve devamı...

.: Karanlığına bir mum yak…

Hayatı acı sütüyle emziren yalanların burukluğuyla geldim sana. Susup öylece dinlerken bir an konuşmayı yarıda kesip oradan kaçmak istedim. Kendimden kaçamayacağım gibi senden de...

.: Kendimle barıştım…

Başkasını sevmenin kolayı, kendini sevmekten, kendimizle barışmaktan geçer. Kendisiyle barışık insan, çevresiyle dost, arkadaştır. Bu barış sadece çevresindeki insanlarla değil, uçan kuşu, yerdeki karıncayı gül dalındaki dikeni de içerir.

Bir yoksul çocuk başbakan olur…

Başbakan geçen Rize’de anlatıyor, çocukluğu yokluk içinde geçmiş, annesi babası yoksulmuş… Zengin olanların ağzında sakız, bildik bir hikâyedir bu. Ama başbakan öykünün sonunu; “hey gidi...

.: Bozulmayan ezberler…

  Her gün, sabah kahvemi içtiğim kafeteryadaki yan masa komşum, kilo verdiğimin farkına varmış, laflamak için bunu fırsat bilip sesleniyor; “ne o hocam sizde mi...

.: Senden kaçsam kendime uzak kalıyorum…

Bazen yastığa başımı koyduğumda uykuya dalmadan, bir duygudan diğerine savruluyorum, düşünüyorum… Bir birinden uzak, bir birinden kopuk, bazen bir birini tamamlayan bu düşünceler o denli keskin, o denli hırçın ki, inanılmaz çatışmaların içine çekiyor beni. Uykum kaçıyor, kalkıp oturuyorum, elimde bir kitap, zor dönen sayfalar sabahı ediyorum…

.: Göç yolları

Çok Partili Dönem ve Dışa Bağımlılık  (1946–1960) 1946 yılı Türkiye tarihinde hep önemli bir dönüşümün tarihi olarak anılır. Bunu değişik çevreler farklı yorumlamakla birlikte ortak...

.: İnsanlık öldü mü?

Komşusu anlatıyor; “Çok iyi adamdı. Nasıl oldu bilmiyoruz. Akşam öğrendik, beş çocuğunu, karısını bıçakla kesmiş” O çok iyi adamlar, kadınlar komşumuz, arkadaşımız, yolda, işte karşılaştığımız...

Çocuklarımıza bırakacağımız miras…

Geçmişteki ölüm oruçlarından biliyoruz; artık o kritik günlerdeyiz. 60. güne doğru ölüm haberleri gelmeye başlayacak. Evet, engelleyemeyeceğiz ölümleri yine. Çünkü bu ülkenin başbakanı bize yalan...