.: ‘Panama Kâğıtları’ Üzerine

Bundan bir yıl önce “John Doe” adında biri Almanya’nın bilinen gazetelerinden Süddeutschen Zeitung’dan bir gazeteciyle iletişime geçer. “John Doe” gerçekten John Doe; değildir. Bu ad, ABD’de elindeki sağlam bilgileri, belgeleri bir başkasına, genellikle de gazetecilere vermek isteyen ama anonim kalmayı tercih edenlere verilen addır.

John Doe, gazeteciye hayır diyemeyeceği bir teklifte bulunur. Elindeki adına “Panama Kağıtları” dediğimiz, 2,6 Terabyt Date, 11,5 Million belgeyi paylaşmak istediğini, söyler ve böylece şimdi bütün dünyanın Süddeutschen Zeitung’dan okumaya başladığı o büyük haberin hikâyesi başlar…

Geçtiğimiz Pazartesinden bu yana, bütün dünyanın okumaya başladığı, hükümetlerin, finans çevrelerinin yakından izlediği ve elbette savcıların, vergi dairelerinin bakmakta gecikmediği finans hareketleri, alınıp satılan yatlar, katlar, uçaklar, açılıp kapatılan firmalar…

Uyuşturucu baronlarından, üst düzey siyasetçilere, finans çevreleri, sanatçılar, sporcular… büyük bankalar, hükümetler hep bu kirli oyunun bir paçası olarak karşımıza çıkmaya başladılar. Henüz Türkiye’de yeteri kadar ses getirmemiş olan Panama Kağıtları, yakın bir zaman sonra beklenenden de büyük gürültüye neden olabilir.

Vergi vermek istemeyen firmalar, sporcular, sanatçılar, büyük iş adamları, politikacılar, kara para aklamaya çalışan uyuşturucu baronları, rüşvetin legalleştiği aynı yerde buluşuyorlar. Bu buluştukları yer, kapitalist sistemin, bildik o kirli yüzünü bir kez daha görmemizi sağlayan yer oluyor.

Genellikle İnternet üzerinden Panama’da, deyim yerindeyse birkaç tıkla kurulan Offshore-Firmalar (Naylon Firmalar) bu kirli oyun için kullanılıyor. 1000 Dolar gibi küçük bir meblağ ile kurulan Offshore-Firmalar milyarlarca dolar işlem yapabiliyorlar.

Kurulan her firma için, Panama’da ki firma bir genel müdür atıyor. Bütün işlemlerde onun imzası görülüyor. Ancak paranın asıl sahibinin bu genel müdürle yapmış olduğu özel ve gizli anlaşma, tüm denetimin kontrolünü elinde tutmasını sağlıyor.

Bazı devletlerin, terör eylemlerini kurdukları Offshore-Firmalar üzerinden finanse ettikleri, silah alımlarını bu firmalar üzerinden yaptıkları Panama Kâğıtlarından belgeleriyle biliyoruz. Birleşmiş Miletlerin denetiminden ve ilerde savaş suçlusu olarak yargılanmanın önüne geçmek için bu yolun kullanıldığı “Panama Kâğıtlarında” görüldüğü kadarıyla artık bir sır olmaktan çıkmış durumda.

İşin garip olan yanı, Offshore-Firmalar henüz dünya genelinde yasaklanmış değil. Bu firmalar bir anlamda legal gözüküyor. Ancak kendileri ne kadar legal olursa olsun aktiviteleri yasa dışı, illegal olarak sürüyor.

Birçok tanınmış politikacının, devlet başkanın, başbakanın, bakanın adının geçtiği Panama Kâğıtları, bu ülkelerde rüşvetin saklanması ve gözden uzak tutulması için kullanıldığını gösteriyor. Diğer yandan, politikacıların kendi kişisel hesaplarına, hazineden para aktarmanın bir yolu olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Örneğin her hangi bir ülkede, sorgulanması, açıklanması söz konusu olmayan örtülü ödeneğin bu firmalara aktarılması söz konusu olabiliyor. İşlerin iyi gitmemesi halinde, ülkeden kaçacak, kaçmayı düşünen politikacıların genellikle bu firmalarda paralarını gelecek garantisi olarak sakladıkları ortaya çıkmış gözüküyor. Politikacıların bu firmalara ihtiyaç duymasının bir başka nedeni de, alınan rüşvetin bu firmalar üzerinden takip edilmensin mümkün olmamasıdır.

Diğer yandan büyük firmalar ile yüksek kazanç sağlayan kişilerin vergi kaçakçılığı yapmasının bir yolu olarak da bu firmalar kullanılıyor. Dünyanın en yoksul ülkesinden, en zengin olanına kadar zenginlerin, politikacıların, tanınmış sanatçıların, sporcuların ülkelerinde vergi vermemek için para kaçırdığını, ülkenin bütün yükünü çalışanların, emekçilerin sırtladığını Panama Kâğıtlarından görüyoruz.

Her gün, ekrana çıkarak birilerini vatan haini ilan eden politikacı, aslında yönetiminde olduğu ülkenin altını oyan olarak karşımıza çıkıyor Panama Kâğıtlarında. Örneğin, son zamanlarda Tayyip Erdoğan ile yakınlığı ile bilinen Ukrayna ve Azerbaycan Devlet başkanları, Suudi Kralı, “Panama Kâğıtlarında” karşımıza çıkan liderler…

Rusya Devlet Başkanı Putin ise en çok sözü edilen ve batı medyasının şimdilik en çok yazdığı liderlerden biri olarak öne çıkıyor.

Türkiye’den de 101 firma adının bulunduğu kesinleşen Panama Kâğıtlarındaki bu Offshore-Firmaların arkasından siyasilerin ve bildik büyük firmaların çıkması çok da şaşırtıcı gelmeyecektir.

Hasan KAYA
5 Nisan 2016 Salı