Son günlerde liberal aydınlar feryat figan, başbakanı eleştiriyorlar. Hep yapa geldiklerini yeni görmüş gibi sıralayıp sonrada “bu olmadı sayın başbakan” diyorlar…
Ahmet Altan, sonra sevgili kardeşi Mehmet Altan, Hasan Cemal, az da olsa Cengiz Çandar ve diğerleri…
Hepsi de; eleştiri mi, sitem mi olduğuna tam karar veremediğim yakınmalarında haklılar…
Başbakanın her yere burnunu sokması doğru değil. Demokrasilerde başbakanlar her şeyi tek başına belirlemeye kalkmazlar.
Başkanlık sistemi dahi olsa; Devlet Başkanları her konuda kamuoyu önünde görüşünü açıklamaz, açıklayamazlar, yetkilileri (yargıyı) göreve çağıramazlar.
Ancak hemen altını çizelim; sorun kamuoyu önünde açılama yapılmış olması değil, başbakanın bunu yapmış olmasıdır. Demokrasilerde küvetler ayrılığı ilkesine göre bu yargıya müdahale anlamına geliyor.
Batı demokrasilerinde böylesi bir durumda, yargı herkesten önce harekete geçer, başbakana; “Dur, işimize burnunu sokma” der…
Buna karşılık başbakan “ben de her yurttaş gibi görüşümü açıkladım” deme hakkına sahip değildir. Çünkü yürütmenin başı olarak elindeki güçle yargıyı etkileme olasılığı vardır.
Bu bir olasılık dahi olsa, yetkilerini kötüye kullanma anlamına gelir Açıkça söylemek gerekirse; savcıların harekete geçmesini gerektiren bir suçtur bu…
Yargı görevini yapmıyorsa bu demokrasi değil; köşe yazarlarının sitem, eleştiri karşımı mırın kırın edebileceği “ileri demokrasidir.”
Hasan KAYA
28 Kasım 2012 Çarşamba