Seçimler yaklaştıkça seçimler üzerine konuşmak, yazmak da kaçınılmaz oluyor. Her seçimde öne çıkan konular oluyor, bu seçimin de öne çıkan, sıkça tartışılan gündemleri var.

Bu gündemlerden biri de “HDP, ne yapar?” ekseninde dönüp duruyor.

Aslında tartışma, birazda amiyane bir söylemle, “HDP, hangi akla hizmetle, seçime parti olarak giriyor?” sorusu ile başlıyor. Bu soru; “HDP, barajı aşmazsa ne olacak?” sorusunun bir başka biçimde ifade edilişi olurken, her kesimin kendince ürettiği yanıtları giderek şekilleniyor.

Yanıtlar somut verilere dayanmadığı için, bolca düşüntü ve komplo teorisi üretmeye olanak veriyor.

Ortalıkta dolaşan birçok düşüntü içinde öne çıkan, HDP ile AKP’nin anlaşma içinde olduğu, ittifak yaptığı şeklinde ifade ediliyor. Buna, iki partinin sözcülerinin kavgalı görüntü vermesi de engel olmuyor. Bu daha çok şov olarak değerlendirilip iki parti arasında bir anlaşmanın kanıtı olarak kullanılan argüman oluyor.

Bundan daha önemlisi ise HDP’in yüzde 10 seçim barajı konusunda fazla bir itiraz içinde olmaması, barajın düşürülmesi konusunda bir çalışma ve/veya talep içinde olmaması, HDP sözcü ve eş başkanlarının barajın aşılmaması halinde, bir erken seçimin gündeme gelebileceğini ifade etmeleri de olası bir anlaşmanın ipuçları olarak değerlendiriliyor

Bu düşüntünün altı çizilen satırları, HDP’in barajı aşamaması halinde; AKP’nin tek başına Anayasayı değiştirerek Başkanlık Sistemine geçeceği ve yüzde 10 barajını düşürerek erken seçime gideceğidir.

Bütün bu düşüntüler, elle tutulur somut hiçbir veriye dayanmıyor, o yüzden de düşüntü olarak, komplo teorilerine malzeme üreterek, seçimler sonrasına kadar sürecek gibi gözüküyor.

Bu da; bütün o korkulan iç karartan senaryoların gerçekleşeceği anlamına geliyor…

Ancak aday belirlemeler giderek ete kemiğe büründükçe başka tartışmalarında gündeme gelmeye başladı. Şimdiden aday adaylığını açıklayanlar üzerinden tartışmanın fitilinin ateşlendiğini görüyoruz. CHP’nin iktidar hesapları ile sağa açılımını sosyal demokratlıkla bağdaştırmayan ve bolca eleştiren kimi sol çevreler, HDP’in barajı aşma hesaplarıyla sağa açılmasına şimdilik sessiz kalması, hep sessiz kalacakları anlamına gelmiyor.

AKP ilk kez bir seçimde gündem belirleyen ve en çok tartışılan parti olma özeliğini, HDP’ye kaptırmış gözüküyor. Bu bile tek başına, HDP’in yüzde 10 barajını aşmasını kolaylaştıran bir faktör olabilir.

Hasan KAYA

16 Mart 2015 Pazartesi