Güneşin doğup karanlıklara son vermesi gibidir, insanın yeniden sevgiyi yüreğinde bulması. Sevgi, yüreği zehirleyen ne varsa yeniyor. Öfkelerimize dur diyor. Kızgınlıklara dur diyor. Kini, nefreti kovuyor, saklamıyor küçük hesaplar için…
Sevgi, dünü, dünde yaşananları özenle anıların güncesine yazıyor, yeni düşler görmeye, yarınlardan söz etmeye, sevinin kazanacağı, yeni, daha büyük kavgalara girmeye hazırlıyor bizi.
Yüreğin sevgi ile buluşması, her şeyden çok kendisi ile yeniden barışması, iç hesaplaşmanın son bulmasıdır. Yeniden gülebilmek, hayattan keyif alabilmektir.
Sevgiyle dünyayı yeniden tüm renkleri ile görmeye başlıyoruz. Küs, açmayan, kokuya durmayan tek bir çiçek kalmıyor. Çiçekler bütün renkleri, bütün kokuları ile yeniden açıyor.
Sevgiyle gün uzuyor, keyifli bir akşama iniyor. Geceler öyle zifiri zindan, yıldızlar o kadar uzak değil…
O hep kendini haklı çıkarmaların anlamsızlığından uzak durmanın sebebi de sevgi. Sevgi, her şeyi kendine yontan o nalıncı keserlerini köreltip elimizden alıyor.
O kibir, o kendini beğenmişlik, her şart altında kendini haklı çıkmaya çalışan gururu sevgi ile yerle bir ediyoruz.
Sevgi ile kaçmamayı, kendi gerçeğimizle yüzleşmeyi öğreniyoruz. Yaşananları olduğu gibi kabul etmeyi, hiçbir şeyin arkasına saklanmadan, kendimizi olduğu gibi görmemizi sağlıyor sevgi.
Burnumuzun Kaf dağına ermediğini sevgi ile öğreniyoruz. O irili ufaklı dağların, tepelerin yaratanın biz olmadığımızı kabul etmenin rahatlığını, hafifliğini yaşarız yeniden.
Sevgi gidene dur demek yerine, oyalı mendilleri tutuşturup elimize ardından sallamayı öğretiyor bize. Yoluna çıkmamayı, kapanmış kapıları zorlamamayı öğretiyor…
Hasan KAYA
13 Aralık 2012 Perşembe
..