.: Doğunun siyasetinin kör çıkmazı

Bizim gibi doğu toplumlarında, insanlar duygularıyla hareket ettikleri kadar, duygularını göstermeyi sevmezler. Sev(me)diklerini söylemekten, korkularını itiraf etmekten hep kaçarlar. Ne var ki duyguların saklanması, her hangi bir nesnenin saklanması kadar kolay değildir. Saklanan, bastırılan duygular, her seferinde kontrol duvarını yıkar, gün ışığına çıkar.

Doğu toplumlarının, gündelik hayatını belirleyen bu oluğu, siyasette de kendini göstermeden edemez.

Siyasilerin, hatalarından söz ettiğine hiç rastlamazsınız, başarısızlıklarını kabul ettiklerine tanık olmazsınız. Siyasilerin, göstermekten en çok kaçtığı, ters yüz etmeye çalıştığı duyguları, hiç kuşkusuz korkularıdır.

Bastırılan, saklanmaya çalışılan duygular, en sıradan konuşmanın satır aralarına, yapılan açıklamaların ruhuna siner. Siyasal duruşlara, tavır alışlara, kurulan ittifaklara açıklanan programlara yansır.

Doğu toplumlarında, öteden beri siyasetin gerçeğe ayırdığı alan son derece dar olmuştur. Bu olumsuzluğu aşmak için, halkın siyasetçinin söylediğini tersten okuma yöntemi geliştirdiğini görüyoruz.

Siyasetin, siyasi partilerin programları üzerinden yapılması geleneğinin olmadığı, olan programların tozlu rafları süslemek dışında bir anlam ve değer taşımadığı bu toplumlarda, siyasetçinin verdiği sözler havada uçuşur. Siyasetin ilkeler üzerinden yapılmasının zeminin dar olduğu, kültürünün yerleşmediği bu toplumlarda, siyaset rakiplerin hamlelerinin önünü kesmek, kontra söylemler geliştirmekten ibaret kalır.

Bütün bunların hepsinden daha önemlisi, doğu toplumlarında siyaset, toplumu anlamak ve onun ihtiyaçlarına göre yeniden örgütlenmesini, ihtiyaçlarının karşılanmasının önünü açmak olarak yapılmaz, o halkın belirlenmiş siyasi projelere uydurulması olarak algılanır. Ancak bu son derece anlamsız, bir o kadar da ülke pratiği ile uyumsuz bir yerde durmak anlamına geliyor.

Çünkü bu sözü geçen ülkelerin çoğunda seçimlerin yapıldığını, meclise temsilcilerini seçtiğini görüyoruz. Meclise seçilen vekillerin halkı temsil etmesi ve onun ihtiyaçlarını karşılayan siyaset yapması gerekirken, tam tersini öngörmektedir.

Hasan KAYA
10 Nisan 2015 Cuma