Durduğumuz yer…

Geçen bir arkadaşla buluşacağız, telefonda yaptığı tariften; bana göre yolun sol tarafında olduğunu anladım. “Köşede bekliyorum” diyordu.

Bekletmeyeyim diye adımlarımı hızlandırdım. Az sonra da oradaydım, ama arkadaşımdan eser yoktu.

Oysa “bekliyorum” demişti.

Bunu hep yaşarız. Bizde kimse dediği yerde durmaz. Beklerken araya hep bir şeyleri sıkıştırmaya çalışırız. Bir koşu bir işler hal etmeye çıkarız.

Sonra da ara ki bulasın…

Arkadaşım, seslenince baktım ki; yolun karşı tarafında, yani bana göre yolun sağında.

“Orada ne arıyorsun” der gibi kollarımı iki yana açınca telaşla kendini yola attı hemen. Başımıza iş açacak diye korkarken ben aklımdan bunu son zamanlarda sıkça yaşadığım geçiyordu. Solda aradığımı, hep sağda buluyorum…

Neyse, bekledim geldi. Ben elimi tokalaşmak için uzattığımda, “Biraz bekledim karşıya geçtim.” diyerek açıklamaya başladı.

Hemen bir şeyler hal etmek istemiş; çabuk gelmişim falan derken üzerinde durmadığımı görünce bıraktı. Yürüdük…

Bugün CHP günlerdir ser verip sır vermediği cumhurbaşkanlığı için çatı adayını açıklayınca arkadaşımla bu yaşadığım aklıma geldi.

CHP’de yıllardır solda, sosyal demokrat olduğunu söylüyor. Ama halk onu hiç dediği yerde bulamadı, o bazen ulusalcı kavşakta, bazen sağda durdu.

Bunu hep kazanmak adına yaptı, yaptıkça duruşunu kaybetti. Oysa her zaman kazanmazsın, bazen durduğun yeri, duruşunu sağlamlaştırsın.

CHP, bunu anlamadı, durduğu yeri bulamadı, halkta onu dediği yerde bulamadı…

Hasan KAYA

17 Haziran 2014 Salı