.: Kim bu adamlar/kadınlar?

Sizin de; “bu da ne böyle, ne yapmak istiyor bu adam/kadın.” dediğiniz olmuştur. Bir anlam veremeden yaptıklarını; şaşkınlık içinde, gülümseyerek öyle sessizce izlemişinizdir…

Sonra bir tane daha, bir tana daha derken ne çok olduklarını görürsünüz bu adamların/kadınların…

Her yeri sarmış gibiler sanırsınız.

Korkarsınız…

Hiç de haksız değildir korkunuz…

Korkmak lazım.

Üstlerine vazife olmayan her şeyde bunların burnunu görürsünüz. Başkalarının hayatlarının içindedir (daha önce nerelere girip çıktığını bilmediğiniz) burunları.

Yüz vermeye gelmez bunlara, bıraksanız akıl hocalığınızı gönüllü üstlenirler.

Hep “iyiliğiniz için,”, hep “sizin için” diye başlanan sözlerle kendilerine yetmeyen akılları ile akıl verir yol gösterirler…

Bunların bilmedikleri konu, anlamadıkları mesele yoktur. Her konuda konuşabilen, yorum yapan kendini bilmez bu aymazlık sınır tanımaz. Sizin onlara çizeceğiniz hiçbir sınırı kabul etmezler. Bunu dostluğun, samimi arkadaşlığın ret edilmesine yorar, nankörlük olarak görürler.

Bir kez izin vermiş olmanız onlar için yeterlidir. Onlar artık hep hayatınızda olmak isteyeceklerdir. Kaçmanız, uzak durmanız da çare olmaz. Her yerde gelir bulurlar sizi.

Kovsanız da gitmezler artık.

Çünkü onlar sizsiz yapamazlar.

“Sizin için” demeleri sizi sevdiklerinden, önemsediklerinden değil, sevilmek ve önemsemek istemelerindendir…

Görülmek, önemsemek istedikleri içindir bütün bu beyhude çabaları…

Hasan KAYA
16 Aralık 2012 Pazar

.