Sabah akşam TV kanallarında sıra sıra badem bıyıklı dangalaklar… Cahilliklerinden yüzlerine tükürmeye iğreneceğiniz adamlar ve kadınlar… her ağızlarını açtıklarında kadın aşağılanıyor, küçümseniyor, değersizleştiriliyor.
Yetmiyor.
Her satır arasında kadın şeytanlaştırılıyor.
İşte tamda oradan başlıyor kadın cinayetleri, oradan başlıyor kadına sokak ortasında saldırı, oradan başlıyor kaçırmalar, tecavüz, bıçaklamalar, yakmalar…
Orası iktidarın sustuğu yerdir.
Orası, o saray sakini; “kadın” dendiğinde ortaya atlayıp “üç çocuk” diyerek kadına toplumsal sınır ve rol belirlendiği yerdir.
Orası, Diyanetin fetvalarıdır. Orası, adamlığın erkeklikle sınırlı sayıldığı yerdir. Orası, şiddetin gündelik dile pelesenk edildiği yerdir. Orası, hukukun işlemediği, herkesin kendi adamını kayırdığı, kolladığı yerdir. Orası erkek egemen anlayış ve toplumun kodlarıdır…
Orası, erkeğin cennete gitmesini sağlamak için 6 yaşındaki kız çocuklarının türban, tesettür içine sokulduğu yerdir.
Orası, 9 yaşındaki kızların evlenebileceğini söyleyebilen pedofillerin elini kollunu sallaya salaya gezdiği din adamı kabul edildiği yerdir.
Orası, bu ülkenin aydını olduğunu söyleyen, kalemi eğrelti duran hokkabazlarının sustuğu yerdir. Orası reyting, orası iktidar nimetleri, yolsuzluk, hırsızlıktır…
Hep beraber, el ele din adına, Allah adına, her gün tekrarları ile devam ediyor kadına, hayata saldırganlık.
Ağzı açık seyrediyor yurdun kadını, erkeği, genci yaşlısı.
Sonra “bir kadın vuruldu, bıçaklandı, küçük bir kız çocuğu kaçırıldı, tecavüz edildi bir diğerine, bir gencecik kız önce bıçaklandı sonra yakılarak öldürüldü” haberleri geliyor…
Ağlıyorsunuz, her cinayet sonrası, “canilere ölüm” diyerek atıyorsunuz kendinizi ortaya, içinizdeki caniyi susturmak, saklamak için…
O saat, bir yaman çelişkidir gözyaşlarına bulaşan; adalet duygusunu yitirmiş, hukuk tanımaz yanımız ayakta şiddetin diliyle, şiddeti yeniden üreterek, şiddete karşı çıkıyoruz.
Ağlıyorsunuz…
Hasan KAYA
15 Şubat 2015 Pazar
