Aziz Nesin, edebiyatımızın en verimli yazarlarından biriydi. Çok şey yazdı çizdi. Ölümünden sonra da hala en çok okunan yazarlarımızdan biridir.
Ama “Aziz Nesin, ne demişti?” diye sorulunca akla gelen hep aynı sözü oluyor.
Evet, bildiniz, şu aptal büyük çoğunluktan söz eden sözleri.
O lafı söylediği zamanı anımsıyorum, yer yerinden oynamıştı. Mahkemeye verenler bile çıkmış, kaybetmişlerdi.
Böylece, vatan millet Sakarya edebiyatı ile çıkılan yolda aptallık yargı yoluyla tescillenmiş oldu…
Şimdilerde bazen bir takside, bazen esnafla sohbetlerde, bir kafeteryada yan masada; “o yazar vardı ya, o yazar, hani bu millet aptal diyen. İşte o yerden göğe kadar haklı” diyen diyene…
Şaşırıyorum tabi.
Aptallığı kabul etmek kolay iş değil.
Hele egosu milli duygularla bu kadar şişirilmiş bir milletin fertleri için çok daha zor.
Ama bir başka yazımda demiştim; “Gerçek kötü huyludur, ne yapar eder gün yüzü görür” diye.
Bu konuda da olan bu mu?
Bir yanı ile evet…
Ama daha çok her kesim bir diğerini aptal, kendini ülkenin akılısı ilan ederek kullanıyor o sözleri.
Mevcut siyasal iktidar ve çevresi başka başka söylemlerle karşı cepheyi “aptal” ilan ederken, Aziz Nesin’in kişiliği, siyasi yelpazedeki yeri itibarı ile ulusalcı kesim Nesin’in sözlerine sarılıyor…
AKP’ye oy verenler, türbanlı, saklı, sarıklı gerici aptallar, ulusalcı/milliyetçi kesim ise memleketin çağdaş, laik ve akılısı…
Bu karşılıklı “aptal” ilan etmelerle memlekete akılı bulmak mum yakıp aramakla mümkün oluyor…
Ama işin garibine bakın ki; Aziz Nesin’i mahkemeye verenler bu vatan millet Sakarya edebiyatı yapan ulusalcı, milliyetçi kesimlerdi…
Tarihin işvesi cilvesi mi demeli, yoksa bir Türkiye klasiği olan sapla samanın sıkça karıştırılması mı?
Bilemedim…
Kim ne derse desin gerçek değişmiyor.
Hayat, Türkiye ve dünya gerçeği üzerinden, hiç kimseye bırakmadan, nesnel gerçekliği ile gerçek “aptalları” imler. Ve günü geldiğinde; başka halkları, dilleri, kültür ve etnik kimlikleri görmezden gelmenin ne kadar akıllık, (aptallık) olduğunu yazacağı gibi, bu kör inadın bölünmenin asıl nedeni olduğunun altını kalınca çizer…
Hasan KAYA
05 Ağustos 2012 Pazar
